Wednesday, August 25, 2010

Cadir alti kurulan dostluklar

Bu sene ikinci kez Ramazan ayinin 10-12 gunluk bir bolumunde iftar yapabilecegimiz cadirimiz kuruldu. O cadirin icindeki tum insanlara ve kendime donup baktigimda birsey farkettim. Hepimiz actik, ve onumuze konulan yemekleri bu yuzden buyuk bir istahla yiyorduk. Ama bu aclik yemeklere duyulan acliktan ziyade birseydi. Ben de dahil olmak uzere orada bulunan herkes, bir arada olmaya, sevgi ve muhabbet icinde topluca yemek yemege acikmisti, tipki bir aile gibi. Gurbetin insana ogrettigi en guzel seylerden biri bu bana kalirsa. Insanlari tum farkiliklarina ragmen sevmek, onlarla dost olabilmeyi, birseyler paylasmayi basarabilmek. Gecenlerde bizim rapsodi kizlan burada nasil birbirinden farkli insanlarin bu kadar iyi dost olabildigini konusuyoduk. Malum bu maalesef Turkiye gercekleriyle cok ters dusen bir durum:-) Konusmamizin sonunda vardigimiz sonuc suydu. Aslinda bu durum biraz da insanlarin ellerinin mahkum olmasindan dolayi ortaya cikiyor. Burada Turkiyeye kiyasla daha az seceneginin olmasi, kendine benzeyen insanlari bulma ihtimalinin daha dusuk olmasindan mutevellid bir durum yani anliycaniz. Olsun yine de sebep kulaga cok hos gelmese de netice bana kalirsa iyi. Elif Safagin Ted talks'taki konusmasina ithafen konusmak gerekirse, insanlarin ruhunu olduren, icini kurutan, bakisini korlestiren tum cemberlerden kurtulmalarini saglayan dostluklar kuruluyor gurbette. Her gece yemek yedigimiz iftar cadiri da bu dostluklarin temelinin atildigi bir yer. En azindan benim "iyi ki tanimisim" dedigim insanlarin bir kismini orada yakindan tanima firsatim oldu.
Bugun Ramazan 17

1 comment:

  1. Seffyewrum belkimde Turkiyedeki insanlari da bu tarz bir mecburiyete tabi tutmak lazim baska turlu empatiyi ve aslinda ayni oldugumuzu ogrenmemiz imkansiz galiba. Oysa
    "Nasil da paylasiyor insan isterse
    nasil da birmis meger hasretler
    Nasil da mecburmusuz sevmeye..:)

    ReplyDelete